Hizmetlerimiz
Çadır Camping:
Antalya Çadırkamp, Köprülü Kanyon çadırkamplar, Çadır yerleri, Çadır alanları, Çadır kurulacak yerler, Çadır mekanları, Nerede çadır kurulur, Camp, kamp, camping, campingler, kamp alanları, kamp yerleri, kamp kurulacak yerler, kamp mekanları, kamp nereye kurulur gibi taramalarla bu sayfaya ulaştıysanız doğru adrestensiniz demektir. Tesisimiz Antalya Köprülü Kanyon mevkiinde çadır kampingi konusunda bulabileceğiniz en kaliteli ve nezih mekandır.Kamp yaparak vücudunuzu doğal döngüsüne kavuşturun.Elektrik ışığını daha çok kullanmamız ve doğal ışığa daha az maruz kalmamız, çağımız insanlarının doğal günlük biyoritmlerinden ve uyku düzenlerinden uzaklaşmasına ve uyku kalitelerinin azalmasına neden olmaktadır. Current Biology’de yayınlanan çalışmanın bulgularına göre insan vücudunun biyolojik saati, imkân bulduğunda, doğal yaz ortası aydınlık-karanlık döngüsüne eşzamanlı hâle gelir. Çalışmanın yapıldığı ABD’deki Colorado’da yaz ortası aydınlık-karanlık döngüsü, 24 saatlik bir sürede 14 saat 40 dakika aydınlık ve 9 saat 20 dakika karanlıktan oluşur. Günbatımından sonra şehirlerdeki evlerimizdeki elektrik ışığı kullanımı, uykunun geç saatlere ötelenmesine yol açar ki bu da, vücudumuzun biyoritmini ve doğal günlük döngülerini bozar ve kendimizi bitkin hissetmemize neden olur.
Sadece doğal ışık ve kamp ateşi kullanarak ve dağda doğal bir ortamda çadırlarda kalarak açık havada kamp yaptığınızda, el fenerleri ve kişisel elektronik aygıtlar gerekmedikçe kullanılmaz ise, vücudunuzun olması gereken düzenine geri döneceği ve sabahları daha dingin bir şekilde uyanmaya başlayacağınız muhakkaktır. Kamp yerlerindeö doğal ışığa maruz kalınca, günlük döngü zamanlamasının yaklaşık iki saat önceye kaydığı, uykuyu teşvik eden melatonin hormonunun salgılanmasının da uyanma zamanından en az 50 dakika önce sonlandığı bilinen bilimsel gerçekler arasındadır. Dolayısıyla tesisimize gelerek çadır kampımızda kısa süreli bir tatil ile kaldığınızda, vücudunuzun günlük döngü ve uyku zamanlaması, doğal aydınlık-karanlık döngüsüyle eşzamanlı hale gelir ve bu günlük döngüdeki beyninizin uyandığı en erken zaman, uyku diliminin bitiminden hemen önceki sürece kayar ki bu da takip eden dönemde sabahları uyanmanızı kolaylaştırır.
Daha dingin bir şekilde uyanacağınız sabahlara kavuşmak için gelin Antalya, Köprülü Kanyondaki Gökçesu Tesislerinde çadır kamp imkanlarımızdan faydalanın.
Karavan Parkı:
ÖNEMLİ DUYURU:
1- Aşırı sıcaklar sebebiyle ve milli park içindeki konumumuz gereği 01 Haziran - 30 Ağustos tarihleri arasında kamp alanımızda mangal, semaver, LPG tüp gibi araçlarla açık ateş yakmak yasaklanmıştır.
2- Aynı aylar boyunca Karavan ve Minibüs ile konaklama yerimiz yoktur.
3- Çadıra elektrik çekilmesi yasaklanmıştır.
Turkuaz mavisi yazın ortasında bile buz gibi serinlikte suların ve yeşilin buluştuğu bir noktada, nehir manzarası eşliğinde kamp yapmak isteyenler için ideal bir yer olan Antalya Köprülü Kanyon Gökçesu Karavan Kampı sizleri bekliyor.
25 ve üzeri karavan kapasiteli olan kamp alanı içerisinde çadır kurmak ve mangal yapmak isteyenler için müsait alanlar mevcuttur.
Hemen kamp alanı yanıbaşında çocuklarınız ile birlikte faydalanabileceğiniz çardak dubalar, Köprü Çayın mavi sularının verdiği huzuru içinizde hissettirecek bir ortam, rafting öğrenme ve yapma imkanı, kanyon gezileri, doğa yürüyüşleri, zipline, abseiling gibi çeşitli aktiviteleri yapabileceğiniz bir yaşam alanı sunuyoruz sizlere.
Rafting:
Rafting, raft adı verilen botlarla (sallarla), tepesi yüksek nehirlerde yapılan bir nehir sporudur. Raftingde asıl olan içinde bulunduğunuz raftı devirmeden, kürekle yönlendirerek kayalar ve engeller arasından geçirmektir. Rafting, 6 ile 8 kişilik takımlar halinde yapılır ve başarılı olabilmek tek vücut gibi hareket eden bir takım olabilmekten geçer. Bu sporda akarsular zorluk derecesine göre altı dereceye ayrılırlar. 6. derece en zor parkurları, 1. derece ise en kolay parkurları denir.Türkiye'nin her bölgesinde rafting için elverişli nehirler bulunmaktadır. Özellikle Köprüçay, Dalaman Çayı, Alara Çayı, Dim Çayı, Çoruh Nehri, Melen Çayı, Eşen Çayı, Manavgat Çayı, Zamantı Çayı, Fırtına Deresi, Maçka, Tortum, Kelkit Çayı ve Barhal Çayı bunların en bilinenleridir. Rafting sporu Türkiye'de Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonuna bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
Nehir sporlarının en meşhurlarından olan raftingö raft adı verilen şişme botların; 4-8 kişi tarafından, tepesi yüksek nehirlerin uygun yerlerinden, debiye paralel nehrin eteklerine doğru devrilmeme amacı güdülerek yapılan bir kürek sporudur. Kayalar, engeller, su yükseklikleri ve ağaçlardan oluşan engellerde dengeyi koruma uğruna takım çalışmasının önemini sergiler. Takım sporu olduğu gibi şahane bir eğlencedir. Bilerek devrilmeler, diğer raftlara su sıçratmalar, yarış adrenalin dolu bu sporun eğlence fonksiyonlarıdır.
Raftingte zorluk derecesi sporun kendisinin değil, parkurun açıklamasıdır. Nehrin akış hızı, kayaların ve engelleri sayısı gibi etkenlerle parkurun ve raftingin zorluk seviyesi belirlenir. Akarsuda yol alınırken yatağın doğal engelleri geçilmek zorunda. Bu engeller akışın hızını ve yönünü belirler, suda türbülanslar, dalgalar ve çok zevkli olan ani hızlanmalar oluşturur. bu bölgelere “Rapid” denir. Hızlı akan nehirlerde raftın kontrolü sağlamak zor olduğu için, nehirler akış hızlarına göre numaralandırılır. 1 ve 6 arasındaki bu klasmanda 6. derece en zor parkurlardır.
•Rafting Derece 1: Çok basit vasat akıntılı parkurlar. Çocuksu eğlenceler için uygun. Sandal sefası kıvamında.
•Rafting Derece 2: Düzenli ve az bir akıntı. Minik kayalar ve dalgalar bulunuyor, hiçbir tehlike yok, pek keyifli.
•Rafting Derece 3: Orta zorlukta. Görüş mesafesi (dönüşler v.s. sebebiyle) sınırlı. Amatörler için ideal.
•Rafting Derece 4: Çok zor ve büyük rapidler var. Düşüşlerin başlangıçları ve sonlarının tam bilinmediği, sert geçişler ve zorlu engellerle dolu nehirler. Amatörler için küçük risklerle birlikte çok keyifli ancak ilk sefer için yapılmamalı.
•Rafting Derece 5: Aşırı zor, yüksek debi ve akıntı, sert ve büyük kayalar, dik yamaçlar, sıralı düşüşler. Engellerle dolu geçişler. Amatör raftingciler için imkansız.
•Rafting Derece 6: İmkansız pistler. Uzmanlar için bile imkansıza yakın sınıf.
Rafting aktivitesi içeren eğlenceli kaçamaklar için satın almanız gereken hiçbir ekipman yok. Heyecanınızı ve hevesinizi nehir kıyısına getirin yeter. Antalya Köprülü Kanyon Gökçesu tesislerindeki rafting tur şirketi gerekli araç gereçleri size temin eder. Kontrol için bilginiz olsun istiyorsanız, rafting güvenlik ekipmanları aşağıdakilerden oluşur:
•Kask: Mutlaka takılmalıdır.
•Şahsi can yeleği: Kesinlikle giyilmelidir.
•Yağmurluk: Mevsime göre ihtiyaç halinde edinilmelidir. Çok da öncelik değildir.
•Neopren giysi / Wetsuit: Soğuk havalarda merkez gövdenizi muhafaza eder.
Rafting İçin Kişisel Ekipmanlar ise şöyledir:
•Ayakkabı: Normalde rafting ayakkabısı diye, bota zarar vermeyen bir şey var, ancak bir iki kullanım için gereksiz bir masraf. Biz çıplak ayakla yapılmasını öneriyoruz, tırnaklarınızın kesilmiş olmasına dikkat edin. Olmadı ıslanması sorun olmayacak basit bir spor ayakkabı, terlik, sandalet v.s. uygundur.
•Kıyafetler: Mayo, t-shirt gibi basit, su sorunu olmayan, rahat kıyafetler yeterlidir. İlkbahar başlarında soğuk bir yerde yapılıyorsa dalgıç kıyafeti gibi neopren / wetsuit kıyafetler giyilmesi önemlidir ve öneririz. Raftingten sonra giyebileceğiniz kuru yedek kıyafetlerinizi yanınızda almayı da unutmayın.
•Fotoğraf Makinesi: Özellikle suya dayanıklı yeni nesil makineler ve/ya su altı kameraları şahane oluyor bu heyecanı fotoğraflamak için. Bağını kimi zaman kendinize kimi zamansa rafta bağlarsanız çok güzel video ve fotoğraflar çekebilirsiniz. •Aksesuar: Üzerinizdeki telefondan cüzdana, tercihen kolyeden küpeye her şeyi tura başlamadan önce aracınızda ya da organizasyonun gösterdiği bir yerde bırakmanız önemlidir.
•Kozmetik: Mevsime göre güneş kremi v.s. ihtiyacınızı göz önünde bulundurun.
•Takım arkadaşınıza güvenin ve onları sevin, rehberinizi dinleyin, eğlencenin tadını çıkarın, mutlaka birkaç kez keyif için düşün hatta rehberin izni ile uygun düzlüklerde botu devirin.
Antalya Köprülü Kanyon Gökçesu Tesisimize rafting için gelen misafirlere öncelikle sigorta formları okutulub imzalattırılır. Rafting için, can yeleği, kürek, kask, yağmurlu ve soğuk havalarda su elbisesi neopren verilir. Araçlara binilerek rafting başlama noktasına ulaşılır. Misafirler rafting botlarına yerleştirilir ve rafting için gerekli bilgiler rehber kaptan tarafından anlatılır ve ardından rafting başlar.
Nehirden aşağı 3 km sonra kıyıda bulunan tesisimizde 1 saat yemek molası verilir.
Öğle yemeği: (açık büfe) spesiyal soslu tavuk şiş veya alabalık seçeneği, (açık büfe) çoban salata, patates salata, bulgur pilavı, makarna, haydari, mevsimlik meyve ve sürpriz çeşitler şeklinde misafirlere sunulur.
Yemekten sonra tura devam edilir. 7. km'de kıyıya çıkılırak dinlenme ve animasyonlar için mola verilir. Kürek oyunu ve benzer animasyonlarla eğlenceler tertip edilir ve meyve ikram edilir. Ardından rafting parkuruna devam edilerek 2. km den sonra badiraft yaptırılır. Bu animasyondan sonra 2 km daha gidilerek finiş noktasına ulaşılır ve araçlara binilerek Gökcesu Tesislerine geri dönülür. Duşun ardından rafting parkuru boyunca profesyonel fotoğrafçıların çekmiş oldukları video ve fotoğraflar misafirlerin beğenisine sunulur. Fotoğraf ve DVD'lerden anı olarak almak isteyenler ekstra ücret öderler.
Canyoneering:
Canyoning olarak da adlandırılan ancak doğrusu A.B.D.’de Canyoneering olarak bilinen çeşitli özel teknikler ve malzemeler kullanılarak, zorlu yürüyüş, atlama, tırmanma, yüzme gibi birçok branş ve beceri yardımıyla çeşitli amaçlar için yapılan kanyonculuk ya da kanyon geçiş faaliyetidir. Tek başınıza da yapılabilmesine rağmen barındırdığı doğal zorluk ve tehlikeler sebebi ile ‘ekip faaliyeti’ olarak yapılması tercih edilir. Genellikle yerleşimden oldukça uzak, zor ve engebeli ortamlarda yapıldığından yol ve yön bulma yetilerinin yanında zor koşullarda hayatı idame becerileri ile birlikte üst düzey psikolojik yeterlilik ve hazırlık gerektirir.Birçok kanyon içerisinde, yüksek debili su akışı ve şelaleler, yüksek ve sarp kaya duvarları, dar ve klostrofobik boğazlar bulundurur. Saatler süren bir zaman dilimi içinde tamamlanabilen geçişlerin yanı sıra, süresi günlerle ifade edilebilen kamplı kanyon geçişleri yapılabilmektedir. En yakın branş olarak dağcılık gözükmekle birlikte, tek başına dağcılık bilgi ve deneyiminin fazla bir şey ifade etmediği bir branş olarak Canyoneering, özel disiplin ve donanım gerektirdiği gibi, doğa şartlarının anlık değişikliklerine olan yüksek duyarlılığı sebebi ile de farklı beceri ve deneyimler de gerektirir. Birçok spor branşı en fazla birkaç saatte son bulurken bazı kanyon geçişlerinin haftalar ile ifade edilebilecek uzunlukta süreler ile yapılabiliyor olması ve yarattığı zor koşulların uzun süreler devam etmesinin insan psikolojisindeki yıpratıcı etkisi ile birlikte, branşın doğasında bulunan sürekli belirsizlik durumu da ayrı bir mücadele sahası yaratmaktadır.
18.-19. Yüzyılda Avrupalı ( İngiliz ve Fransızlar başta olmak üzere ) maddi durumu iyi olan kişilerin boş zamanlarını değerlendirme ve rutinlerini yeni maceralarla süsleme arayışı neticesinde bir spor sayılmaya başlayan dağcılık, 1931 yılında Uluslararası Dağcılık Federasyonları Birliği ( UIAA - Union Internationale des Associations d\'Alpinisme )'nin kurulmasını takiben de uluslararası bir spor dalı hüviyeti kazanmıştır. Belirli teknik ve emniyet önlemlerinin hızla gelişmesine paralel kendine özgü disiplini ve ilkeleri olan yaygın bir spor dalı olan dağcılık, günümüzde halen en yaygın spor branşlarından biri olmasına rağmen, bu spora eklenebilecek yeniliklerin azalması ve yeni neslin yeni doğa sporlarına daha fazla ilgi duyması nedeniyle yavaş yavaş popülaritesini kaybetmeye başlamıştır. Ancak ulaşılmaz görülen dağların, dağcılık sporu ile yaygınlaşan keşifleri ve yine bu sayede saklı güzelliklerin bir bir keşfedilmesi özellikle Canyoneering sporunun başlangıcında ve yaygınlaşmasında mihenk taşı olmuştur.
Her ne kadar kullanılan malzemeler benzerlik gösterse de zamanla Canyoneering, aslında farklı branş ve disiplinleri de içinde eş zamanlı olarak barındırması ve gerek icra süresi ve gerekse zorluk yelpazesindeki genişlik sebebi ile özel teknik ve beceri gerektiren bambaşka bir branş hüviyetine kavuşmuştur.
Kanyonlar genel izah ile genç vadilerdir. Burada ifade edilen genç olma durumu, henüz gelişimlerinin tam olarak tamamlanmamış olmasından kaynaklıdır. Tektonik hareketlerden kaynaklı var olmuş bir kanyon formu, oluşumunu takiben başta gece gündüz sıcaklık farkının yarattığı ısınma ve soğumanın bölgesel kaya özelliklerine de bağlı olarak bu kaya kütlelerinde yarattığı genleşme ve büzülme isteği sonucu başta minimal çatlamalara sebep olur.
Bazen sadece bu çatlakların büyümesi ve çatlayan kısımların sürekli maruz kaldığı yer çekim etkisine yenik düşmesi sonucu kanyon tabanına doğru çökmeler veya kopmalar olur. Bazen son derece sınırlı olan bu kopuş hareketi bazen de bir kopmanın takip eden bölgelerdeki aşınımı da tetiklemesi ile inanılmaz boyutlara ulaşır. İşte bu teorik olarak her zaman bilinse dahi zamanlama olarak öngörülemeyen durum, hangi evrede olursa olsun tüm kanyon geçiş faaliyetleri için belki de en büyük risktir. Buna bir de çevrede ve özellikle kanyon duvarları ve üzerindeki bölgelerde yetişen ağaç köklerinin bu çatlaklara girerek büyütmesi ve aynı zamanda yağışlara bağlı olarak bu çatlakların boyutlarına göre su ve hava akımına kanal oluşturması ile ilave olan aşınım eklenince sıklıkla oluşan taş, kaya veya kaya bloğu düşmesi vakaları oluşmaktadır.
Unutulmamalıdır ki vahşi yaşama ev sahipliği yapan kanyon bölgelerinde bazen kanyon tabanından yüzlerce metre yukarıda normal yaşantısını sürdüren bir yaban hayvanı dahi düşürebileceği taş veya kayalar ile kanyon coğrafyasını bir anda değiştirebilir. Bu el değmemiş bir kanyonda sınırlı miktarda bir sorun teşkil etse de içinden geçiş yapıldığı esnada da olabileceğinden dolayı kesinlikle ölümcül bir risktir. Buradaki riskin büyüklüğü düşen kaya bloğunun büyüklüğünden de bağımsızdır. Çünkü düşüş mesafesinin yüzlerce metre olabildiği düşünülürse sadece birkaç milim çapında önemsiz gibi görülen bir taş parçası dahi isabet etmesi durumunda ölümcül olabilmektedir.
Kanyon geçişleri için bir diğer yüksek risk faktörü sudur. Temel ihtiyaç maddemiz olan su; hızına ve ısısına bağlı olarak çok farklı çeşitlerde riskler yaratır. Açık dere yatağında yavaşça ve tehlikesiz olduğu düşünülen su akımı, daralan kanyon duvarları arasında yükselti farkına da bağlı olarak inanılmaz hız ve güce erişir. Tüm kanyon yapısı içerisinde yarattığı kayganlık zaten başlı başına bir risk olmasının yanında özellikle dar alanlarda ve yükseklik farkı olan bölgelerde geçiş emniyetini büyük ölçüde etkiler. Bu sebeple eğer alternatif geçiş imkanı bulunuyorsa bu tip suyun hızlı ve güçlü olduğu görülen bölgelerden kesinlikle uzak durulmalıdır.
Suyun yarattığı sayısız risk faktöründen bir diğeri de, sakladığı doğal tuzaklardır. Dışarıdan bakan bir göz için su akımı sadece yüzey akıntısı ile ifade edilir. Ancak su esnek yapısı gereği geçiş imkanı bulduğu her noktadan farklı hız ve güçte akar. Akım yolu üzerindeki bu farklı hız ve güç çatışmaları ise farklı akışkan dinamikleri oluşmasına sebebiyet verir. Birbirine çok yakın iki noktada su; birinde güçlü bir çekim yaratırken diğerinde inanılmaz bir itiş gücü yaratır ki bu da çoğu zaman geçiş yapan kişilerin önceden algılayamayacağı kadar keskin değişimlerle tehlikeye düşmelerine sebep olur. Aynı zamanda yaratılan köpüklenme ve su buharı zaten görüşe imkan vermeyeceğinden akımın etkisinde ve kontrolsüz hareket edildiği durumlarda kişilerin bir anda bu doğal tuzaklarla karşı karşıya kalmasına sebebiyet verir. Bu doğal tuzaklar her zaman suyun kendisi ve oluşumları da değildir üstelik.
Özellikle kış aylarında erimiş kar sularının derelerin debilerini ciddi oranda arttırması ile kanyon içine ait olmayan ancak suyun başka bölgelerden taşıdığı yabancı cisimler de sıkışıp kaldıkları bölgelerde suyun görüşü engellemesi ile tuzaklar oluşturur. Kamyon lastiği, piknik tüpü ve hatta buzdolabı gibi asla kanyon içinde karşılaşılacağı düşünülemeyen cisimlerin bu yolla kanyona girmeleri aslında sık karşılaşılır bir durumdur. Bununla beraber tuzak oluşumlarına sadece yabancı cisimler de sebep olmaz. Düşüp, akım gücü ile kayaların arasına saplanmış ağaç dalları ve düşerken çarpma etkisi ile sivrilmiş kayalar birçok zaman geçiş yapanlar için sanki özellikle yapılmış ve geçiş yapana saplanmayı bekleyen mızraklar gibidir. Ağaç dalları ise suya yatay bir konum edinmiş dahi olsalar, alt ve üst bölgelerinden ayrı hızlarda akım oluşması halinde, suyun akımı ile hareket eden bir kişinin kontrolünün kaybolmasına sebebiyet verebilir.
Suyun yarattığı bir diğer ve önemli risk de sel riskidir. Geçiş anında karşılaşmayı isteyeceğimiz son şey hiç şüphesiz ki hesaplarımızın çok üzerinde ve ani oluşan debi artışıdır. Gerçekte bu her an karşılaşılabilecek bir durumdur. Bunun sebebi; özellikle büyük kanyonları besleyen akarsuların çok geniş bir coğrafyada etkin olmalarıdır. Kanyon bölgesi ile akarsuyun kaynağı arasında bulunan herhangi bir bölgede oluşabilecek ani ve yüksek yağış bu akarsu yatağı boyunca taşınacağı ve kanyon içi gibi dar bölgelere girdiğinde ise gücünü ve hızını arttıracağından dolayı tehlike katlanarak çoğalır. Günümüzde bilgiye ulaşımın kolaylığı ile, geçiş öncesi planlama ve hazırlık safhasında bu risk faktörü detaylı olarak inceleme ve araştırma ile minimalize edilebilmektedir.
Hipotermi ( vücut ısı düşümü ) de kanyon geçişlerinde karşılaşılabilecek önemli risklerdendir. Özellikle uzun ve zor kanyonlarda bulunan uzun su kanalları, geçiş yapan kişinin su ile temas süresini büyük oranda arttırır. Yapıları gereği güneş ışığından da fazla yararlanılamayan kanyon içinde vücut ısısında düşüş, miktarına bağlı olarak önemli riskler yaratabilir. Bu risk faktörü ise kullanılabilecek suya özel giysiler ve riske uygun gıda alımı ile ilk yardım donanımı ve bilgisi ile çoğu zaman çözülebilmektedir.
Suyun doğası gereği akımı esnasında yarattığı sese bağlı duyum ve haberleşme sorunu ile bu soruna bağlı riskler de önemli su kaynaklı risklerdendir. Uzun süre alan geçiş etkinliklerinde kulağın ve beynin su sesine alışması ve diğer sesleri örten yapısı ile ekip üyeleri arasında baş gösteren haberleşme zafiyeti ve daha kötüsü yanlış duyum sonucu verilecek yanlış tepkiler her an karşılaşılabilecek riskler oluşturur.
Kanyon geçişlerinde bu sayılan riskler kadar ve belki daha da fazlasını ise kaynak olarak insanın bizzat kendisi yaratır. Yetersiz bilgi ve deneyim, fiziki ve mental zafiyet ile oluşabilecek yanlış karar verme durumu, yeteri kadar önem verilmeyen ön hazırlık ve araştırma, kanyon geçişleri için en büyük riskleri yaratır. Unutulmamalıdır ki kanyonlar mevcut durumları ile yürüyüş parkurları değildirler. Ve tabi ki asla da merak ve heyecan duygusunun tatmin alanları olamazlar. Kanyon geçişleri; yüksek bilgi ve deneyim gerektiren, uzun ve zahmetli ön çalışma ve hazırlık ile aynı zamanda bedensel ve ruhsal yapının zorlukları aşma kararlılığında, yeterliliğinde ve en önemlisi sürekliliğinde olmasını gerektiren bir ekip faaliyetidir. Ve her ekip faaliyetinde olduğu gibi katı kuralları ve disiplinleri bulunmaktadır. Bu sebeple bir kanyon geçişi ancak tüm ekip üyelerinin kusursuz uyumu ve güç birlikteliğini etkin şekilde kullanabilmeleri ile sorunsuz olarak tamamlanabilir.
Sınıflandırma ve Zorluk Dereceleri
•Sınıf 1 : Geniş vadi görüntüsündeki formlardır. İçinden aktif su geçişi olsun veya olmasın taban seviyesinden ve boydan boya geçişin her hangi bir teknik malzemeye ihtiyaç göstermeden her zaman mümkün olduğu, genel olarak oldukça geniş olmakla beraber uzun veya kısa vadi formlarıdır.
•Sınıf 2 : Su geçişinin herhangi bir özel donanım gerektirmediği kısa, az sayıda ( 4 m. den az ) inişleri olan, duvar yüksekliği acil durum çıkışına büyük oranda olanak veren, detaylı teknik malzeme gerektirmeyen genel olarak göreceli derin dere formlarıdır.
•Sınıf 3 : Aktif su akımı olmayıp ancak mevsimsel yağışlardan etkilenen, 4 m üzeri iniş olsa da ( 7 m yi geçmeyen ) detaylı teknik malzeme gerektirmeyen ve genel olarak 750 m. geçmeyen kısa geçit formlarıdır.
•Sınıf 4 : Aktif su akımı olmayıp ancak mevsimsel yağışlardan etkilenen 7 m. – 18 m. arası değişken sayıda, teknik malzeme ve bilgi gerektiren iniş barındıran, genellikle 1 km ve üzeri uzunlukta yarık formlarıdır. Öncü ve toplayıcı özellikli çift rehbersiz geçiş yapılmaz.
•Sınıf 4+ : Class 4 kanyonlardan farkı 18 m. üzeri düşüşlerdir. Kuru kanyon formunun üst düzey zorluk kademesini temsil eder.
•Sınıf 5 : Çok düşük debili su akımı mevcuttur. Mevsimsellik etkisi ile bazen akımın iyice düşmesi ile sadece gölet oluşumları barındırır. İçinde yer alan bu gölet oluşumları veya çok düşük miktarlı su akımı için su amaçlı giysi kullanmak tercihe bağlıdır. 4m üzerinde düşüş barındırmayan, 4 m. üzeri olsa da ( 7 m. den az) alternatifli geçişler ile detaylı teknik malzeme ihtiyacı olmaksızın geçişi mümkün olan kısa kanyon formlarıdır.
•Sınıf 5+ : Class 5 kanyonlardan farkı teknik malzeme gerektiren 7 m. üzeri düşüşlerdir. Kanyon duvarları çoğu zaman çıkışa müsaade etmez yapıdadır. Bu seviye ve üzeri ilave lojistik ihtiyaç gerektirir. Rehbersiz geçiş yapılmaz.
•Sınıf 6 : Su akışının azalsa da hiç durmadığı kanyonlardır. Bu tip kanyonlarda suyun getirdiği ekstra riskler açığa çıkar. ( girdap, sifon, şelale ve çavlan oluşumları, sel riski vs. ) Bölgeye ve yağışa bağlı olarak suyun bulanık ve çamurlu olması da ilave riskler getirebilir. Bu tip kanyonlarda su giysileri zorunluluktur. İç yapısında sık sık değişiklik olabileceği ihtimali vardır. 7-18 m. arası az veya çok sayıda su düşüşü barındırır. Teknik malzeme zorunludur. Öncü ve artçı olarak çift rehber zorunludur.
•Sınıf 6+ : Class 6 kanyonlardan farkı 18 metre üzeri bir ve daha fazla düşüş oluşumudur. Bu düşüşler ilave riskler ve teknik donanım gerektirebilir. Öncü ve artçı olarak çift rehber zorunludur.
•Sınıf 7 : Bu tip kanyonlar genel olarak uzun ( 7 km. üzeri) içinde derin su kanalları barındıran, su seviyesine bağlı olarak değişkenlik gösteren yapıda , çok sayıda 18 metreye varan düşüş barındıran mutlak suretle su giysisi gerektiren ve hipotermi riski olan kanyonlardır.Bu durumlar ilave techizat ihtiyacı gerektirir. Uzun süre gerektiren geçişlerdir. Büyük kanyon olarak sınıflandırılabilirler. Buna göre yapılanma ve planlama olmalıdır. Acil çıkışın kanyon duvarlarından olma ihtimali neredeyse sıfırdır. Öncü ve artçı olarak çift rehber zorunludur.
•Sınıf 7+ : Class 7 kanyonlardan farkı 18 metre üzeri bir ve daha fazla düşüştür. Öncü ve artçı olarak çift rehber zorunludur.
•Sınıf 8 : Kanyon eğiminin uzunluktan bağımsız olarak 0,3 ve üzeri olduğu ve yüksek su debili ( her mevsim ) kanyonlardır. Girilmemelidir.
•Sınıf 8+ : Prensip olarak henüz hiç geçiş yapılmamış veya içine dair hiçbir bilgi veya ciddi veri bulunmayan keşfedilmemiş kanyonlardır. Henüz sınıflandırma yapılmamış olduğunu ifade eder. İçi bilinmediğinden sebep azami tedbir ve geniş yelpazede teknik donanım gerektirir.
Bu Aktivite diğer aylarda kanyondaki su debisinin yüksek olması nedeniyle sadece Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim (Hava şartlarının uygun olması da dikkate alınır) ayları boyunca yapılır.
Gökçesu tesisleri kamp alanında sabah kahvaltısından sonra kanyoneering için sigorta formları doldurulur. Kanyoneering için gerekli malzemeler alınıp ve giyildikten sonra parkurumuz olan kanyon girişine hareket edilir.(eşek köprüsü). Burada misafirlere profesyonel rehberler tarafından bilgi verilir ve kanyona giriş yapılır. Tur kanyonun içerisinde yürüyerek, yüzerek, atlayarak gerekse kısa ipli inişler ile devam eder. Misafirlerimiz, Canyoneering de unutamayacağı anlar yaşayacak ve tecrübeler edineceklerdir. Öğle yemeği kanyon içerisinde piknik olarak verilir.
Öğle yemeği: Gözleme, ayran. meyve suyu, çay, mevsimlik meyve gibi çeşitlerden oluşmaktadır.
Tur atılgan kanyonunda son bulur. Burada bekleyen araçlara binilerek Gökcesu tesisleri kamp alanına dönüş yapılır.
Abseiling / Rappelling (İpli İniş):
ABD'de rappelling şeklinde adlandırılan Abseiling ya da ipli iniş, dağcılık tekniği ve dağcılık malzemeleri kullanılarak profesyonel rehberler eşliğinde kanyonlardan gerçekleştirilen inişin adıdır. Tıpkı trekking gibi abseiling olarak tek başına kullanılır. Bu aktivitede 15 metre ve 40 metre uzunluğunda olan iniş parkurları hazırlanır. İlk olarak, iniş sistemini tanımak amacıyla kısa parkur denenir. Bu parkurdan sonra uzun parkura geçilir ve uzun duvar inişi yapılır. Abseiling tamamen güvenli bir ip inişi aktivitesidir. Parkurumuz olan Atılgan kanyonunda 15mt – 40mt – 50mt lik ip inişi noktalarından ikisini seçerek abseiling keyfine varabilirsiniz. Abseiling etkinliğini ister kendi oluşturacağınız paket içerisinde alabilir, isterseniz tatil gruplarımızdan birine dahil olarak bu heyecanı yaşayabilirsiniz.
Abseiling, ipli iniş aktivitesinin parkuru, atılgan deresi kanyonudur. Burada 15 m. ve 40 m. yükseklikten ipli inişler yapılır. Zorluk derecesi orta seviyededır. Gökcesu tesisleri kamp alanında sabah kahvaltısından sonra sigorta formları doldurulur ve gerekli malzemeler profesyonel rehberler eşliğinde misafirlere dağıtılarak start noktasına hareket edilir. Birinci parkurda bu aktivite ile ilgili teknik bilgiler anlatıldıktan sonra 15 m. ipli inişlere başlanır. Ardından öğle yemeği içün piknik verilir.
Öğle yemeği: Ton balığı, barbunya pilaki, domates- salatalık söğüşü, meyve ve meyve suyu şeklinde çeşitlerden oluşmaktadir.
Ardından 2. parkura geçilir. Burada da birinci parkurda olduğu gibi gerekli bilgiler anlatıldıktan sonra 30 m. ipli inişler başlanır. İnişler tamamlandıktan sonra kamp alanına dönüş yapılır. Dinlenme ve duştan sonra akşam yemeğine geçilir.
Akşam yemeği menüsü: (Açık büfe) çorba, çoban salata, Rus salata, spagetti, dolma, şakşuka, tatlı veya meyve.
Akşam yemeğinden sonra kamp ateşi çevresinde sıcak sohbetler ve animasyonlar yapılır.
Trekking Doğa Yürüyüşü ve Köy Turları:
Trekking; doğada, genelde gruplar halinde yapılan, bir noktadan diğer bir noktaya varmak amaçlı yapılan, hafif tempolu sportif yürüyüşlerdir. Yürüyüş için uygun ekipman, su ve yeterli gıda alınarak, belirli saatlerde mola verilir ve güzergaha göre toplamda oldukça zorlu iniş, tırmanış ve yürüyüşler gerçekleştirilir.Trekking, İngilizce trek kelimesi ve -ing ekinden üretilmiş bir kelimedir. Türkçede kullanımı yaygın olmakla beraber, bu kelime yerine doğa yürüyüşü kavramı da kullanılır. Trekking her mevsimde yapılabilir; ancak hava ve ortam şartlarına, uzunluğuna ve zorluk derecesine göre gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Trekking parkurları birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta hatta ay da sürebilir.
Başlangıçta doğasever insanların, doğal güzellikleri yaşamak ve doğada bulunmak amaçlı gerçekleştirdikleri kişisel veya arkadaş çevresi etkinlikleri olarak başlayan trekking, günümüzde alternatif turizm çatısı altında giderek ekonomik boyut kazanmış ve büyümüştür. Bugün trekking, genelde şehrin stresinden kurtulmak isteyenlerin, haftasonu günübirlik şehre yakın parkurlarda ya da yabancı ülkelerde 2-3 haftalık turlar şeklinde, profesyonel bir rehber eşliğinde gerçekleştirdikleri bir spor durumundadır.
Doğa yürüyüşlerinin insanın vücut ve ruh sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu uzmanlarca kabul edilmektedir. Yüksek kondisyon veya teknik istemiyor oluşu, sakatlanma vb. risklerinin çok düşük seviyelerde seyretmesi, maliyetinin az olması gibi nedenlerle kitlelerin en yoğun ilgi gösterdiği doğa sporudur.
Yürümek her zaman güzeldir; bir yandan spor yapar diğer yandan yürüyüş esnasında cevrenizde olup bitenleri izler, görür ve tanıklık ederek farkındalığınızı artırırsınız. O yüzden biz Köprülü Kanyonda dere-tepe demeden yürüyenlerdeniz. Sağlıklı mutlu, berrak bir zihinle düşünen birey olmak için yaşamanın ilk merdiven basamağıdır yürümek.
Sırt çantalarımızın kenarına iliştirilmiş fotoğraf makinelerimizle doğayı keşif, gözlem ve fotoğraflama heyacanını Köprülü Kanyonda da Gökçesu ayrıcalığı ile birlikte yaşıyoruz; doğanın koynunda gerçekleşecek her keyifli yolculuk esnasında karşımıza çıkarak, bize farklı duygular yaşatacak, her bir görüntüyü aynı heyecanla fotoğraf makinelerimizin hafıza kartlarına yazıp şehre dönüyoruz. Yine her yolculuğumuz esnasında gerek doğa bilgisi gerekse fotoğraf olsun, alanında uzman bir görevli hep yanı başınızda olacak ve tüm sorularınızı cevaplandıracaktır.
Bu sporun her şeyden önce bir disiplin ve dayanıklılık sporu olduğunun farkına varamayanlar, bu sporu bir yarış havası içinde yapanlar, ayağıma diken battı, yüzüme dal çarptı, sinekler rahatsız etti, gözüme toz kaçtı, ayakkabılarım çamurdan zarar gördü, yağmur yağdı fare gibi ıslandım, üstüm başım kirlendi diyenlerle birlikte, Kalp-damar rahatsızlığı, dolaşım sistemi ve eklem romatizması,solunum yolu, epilepsi-sara hastalığı gibi rahatsızlığı olanlar, hizmet beklentisi içinde gelenler ile hamile ve sürekli ilaç kullanmak zorunda olanların faaliyetlerimize katılması UYGUN DEGİLDİR.
Doğa yürüyüşleri, riskli spor dalları içinde olmamakla beraber, bir ekip sporu ve gün içinde belli bir mesafenin tamamlanması hedeflenen takım faaliyetleri olması sebebiyle, ekibin ahenk ve disiplini, yürüyüş ritmi, takıma uyum ve adapte olma zorunluluğu içerir. Faaliyet başladığı andan itibaren hayati önem arz etmeyen ve katılımcı için risk taşımayan durumlarda, faaliyetten ve gruptan ayrılmak ve bireysel olarak geri dönmek mümkün değildir. Servis araçlarımıza dahil olduğunuz andan itibaren görevli arkadaşlarımızın talimat ve yönlendirmelerine uymak zorunluluğu ve sorumluluğunu taşırsınız.
Grup içi ahengin ve disiplinin korunması için, yüksek sesle ve alenen itirazlarda bulunmak, rehber ve kılavuzların kararlarını tartışma konusu yapmak, onların talimat ve uyarılarına aykırı davranmak hoş karşılanmaz. Molalarda alkol ve alkol türevli içecekler almak yasaktır. Mümkünse bir gün önceden de alkol almayınız. Yürüyüş esnasında büyük mola anına kadar sigara içilmesini tavsiye etmiyoruz.
Doğa yürüyüşleri öncesi akşamında, el ve ayak tırnaklarınızı mutlaka kısaltınız, sabah evden ayrılmadan önce mutlaka kahvaltınızı yapınız ve ihtiyaç hissetmeseniz de en az bir büyük bardak su içiniz. Yürüyüş ayakkabılarınızı bileği kavrayan ve sert tabanlı olanlardan seciniz.
Doğa yürüyüşlerimiz katılımcıların kendi arzusu ile ve hiç bir zorlama olmadan katılarak yapılan aktivitelerdir. Sorumluluğunu taşıyamayacağınız hiç kimseyi birinci dereceden akrabanız dahi olsa faaliyetlere kendi rızası dışında katılmaya zorlamayınız. Yürüyüş esnasında çevreye zarar vermemek için daha önce yürünmüş patikalardan ve tek sıra halinde düzenli yürüyünüz. Doğaya zarar verecek hareket ve eylemlerden lütfen uzak durunuz.
Giyim eşyaları konusunda mevsim ve arazi koşullarına uygun tercihler yapınız. - Küçük bir sırt çantası – Bel ve göğüs kısmından bağlamalı tokalı. 30 lt. hacimli.
- Yürüyüş ayakkabısı - Bileğinizi kavrayan, yüksek topuklu olmayan, sert tabanlı (Tercihen Gro-tex ve Vibran taban),ayak numaranızdan bir numara büyük
- Yağmurluk - Tercihen panço Anorak
- Gro-Tex ceket veya ince kat, rüzgar geçirmez mont veya polar Sweat-shirt
- Uzun kollu polar veya sentetik orta katman üst giysiİç giysi
– Sentetik veya yün,teri dışarı atan, kolay kuruyan en az iki takım.
- Pantolon - Sentetik veya polar, erken kuruyan, geniş kesimli, kot ya da kadife pantolon ile kesinlikle gelmeyiniz.
- Şort – çok önerilmese de sıcak günler için ya da şort olabilen pantolon Tozluk
- Yağmurda kullanılabilir Bere - Polar veya benzeri olabilir
- Matara -Yaklaşık bir litrelik pet şişe ya da özel matara veya hortumlu su torbası
- Güneş gözlüğü - Tercihen UV- A ve B Filtreli
- Güneş şapkası -Geniş siperlikli, arkadan boynunuzu, kulakları ve yüzünüzü kapatanları tercih ediniz.
- İlaç - Kişisel olarak sürekli kullandığınız ilaçlarınız, varsa kılavuz ya da rehberinize mutlaka bilgi veriniz. Kolayca ulaşabileceğiniz ve sizden başka ikinci bir kişinin de mutlaka bilmesi gereken bir yerde, yanınızda olsun.
- Çorap – Yün veya özel imal iki çift.
- Kısa molalarda- enerji verici kuru üzüm, kuru kayısı, kuru dut, fındık, ceviz gibi atıştırmalık yiyecekler.
- Fotoğraf makinesi –Yeterli sayıda yedek pil ve film.
PARKUR 1: Gökcesu tesislerinde buluşularak sigorta işlemleri ve tur hakkında info verilir.
Sempol yolu: zorluk derecesi orta olup 6 km dir. Selge ve köprülü kanyon arasındaki eski roma yolları ve patikaları kapsar. Yürüyüş Selge köyünden başlar patikalardan geçilerek adam kayaları ve sandal ağaçları yakından görülür. Yürüyüş sarıca Ahmet kuyusunda son bulur. Sempol yolunda yürüyüş yaklaşık olarak 3 veya 4 saat sürer. Bu süre grubun hareketine göre değişebilir. Yürüyüş esnasında her 1 saatte 10 dk mola verilir.
PARKUR2: Gökcesu tesislerinde buluşularak sigorta işlemleri ve tur hakkında info verilir.
Sempol yolu: Selge ve köprülü kanyon arasındaki eski roma yolları ve patikaları kapsar. Zorluk deresi orta olup 14 km dir. Yürüyüş Selge köyünden den başlar. Akarca mahallesinden geçilerek Sempol yolundan devam edilir. Yürüyüş süresince adam kayalıklar ve Selge'ye özgü yaşlı kestane ağaçları görülür. Sempol yolundan devam ederek Andızlı yola ulaşılır. Burada kanyonu kuş bakışı izlenerek piknik usulü öğle yemeği molası verilir.
PARKUR 3: Gökcesu tesislerinde buluşularak sigorta işlemleri ve tur hakkında info verilir.
Kanyon patikası yolu: Zorluk derecesi orta olup 12 km, 6 saat sürer. Tazı köyü Kuyuönü mahallesine transfer yapılır. Kuyuönü'nden yürüyüşe geçilerek Kargıini tepesinden, kuş bakışı ikinci kanyonun en derin vadisinde fotoğraf molası verilir. Molanın ardından Kapıiçi tepesinden Yerköprü ye ulaşılır.
Jeep Safari:
Gebiz beldesinde yapılacak jeep safari aktivitesi için tesisimizde buluşulur. Tur katılımcılarına sigorta poliçe şartları anlatılır, formlar imzalattırılır. Aktivite hakkında bilgi verilir. Misafirler Jeeplere yerleştirilir ve hareket edilerek (offroad parkuru) Akçapınar köyü geçildikten sonra, Uçansu Şelalesi'ne intikal edilir. Doğal Uçansu şelalesini izleme ve yüzme molası verilir. Uçansu şelalesinden çetince alabalık çiftliğine intikal edilir. Çetince de öğle yemeği molası verilir.
Öğle yemeği menüsü: alabalık, tavuk, omlet, pilav, çoban salata, cips, mevsim meyvedir.
Öğle yemeğinden sonra Demirciler köyü geçilerek köprülü kanyon milli parkının doğal yapısı ile eşi benzeri bulunmayan yeşil vadi ye intikal edilir. Burada 30 dk mola verilir. Yeşil vadiden harekât edilerek Gökcesu tesislerine intikal edilir. Kampa yerleşme sıcak, soğuk duş imkânı dinlenme ve akşam yemeğine geçiş. Parkur asfalt köy ve stabilize orman yolları (90 km) dır. Jeepler landrover ve şoförlüdür.
Akşam yemeği menüsü: ızgara salamura yaprakta alabalık, tavuk şiş, kelebek, köfte, kanat. (Açık büfe) çorba, çoban salata, Rus salata, spagetti, dolma, şakşuka, tatlı veya meyve.Tekne Turu:
Gökçesu ayrıcalığı ile nehirin denize kavuştuğu noktada günğbirlik tekne turları organize edilir.Scuba Diving Dalış Turu:
Buluşma noktası Side. Misafirlerin tekneye intikali ile sıcak çay veya elma çayı ikram edilir. Dalış için sigorta ve anlaşmaları imzalatılır. Tekne ile küçük reef'e hareket edilirken dalış infosu verilir. Dalışlarımızda su altı canlıları oldukça çeşitlidir. Küçük reefde 5 ile 7 metre dalışlar yapılırken burada çeşitli balık türleri görülür ve beslenebilir. Orfoz, lagos, melanur, deniztavşanı, karetta, akya, baraküde gibi. Birinci dalışlar tamamlandıktan sonra ikinci dalış alanımız olan büyük riefe teknemizle harekât edilir.İkinci dalış alanımız olan büyük reefe de 6 ile 12 metre arasında dalış yaptırılabilir. Burada orfoz, lagos, melanur, deniztavşanı, karetta, akya, baraküde, müren, ahtapot gibi canlıların yanında küçük mağara, tarihi taş çapa, anfora kırıklarlıda görülebilir.
Misafirlerimizin sertifikası var ise batık dalışı 25 metreye kadar yaptırılabilir. Büyük orfoz ve Lagos balıklarını görebilirler.